Gece vaktiydi ve her şey ışıklarla doluydu. İnsanların çoğu dışarıdaydı. Bir çeşit kutlama yapıyor gibi görünüyorlardı. Kararımı verdim, döngü süresince bu şehirde beslenecektim.
Sağımdaki ve solumdaki tıslama sesleri düşüncelerimi destekledi. Evet, şehir değişmişti.
Sağımda ve solumda iki kardeşim tıslarcasına boynuma sokuldular. Beni özlediklerini söylüyorlardı. Ben de onları…
Fırat Muştak GÜNEŞ’in ilk eseri olan Sarmal Yankılar, on öyküden oluşan yoğun bir iç gözlem ve anıların kelimelerle dökülüşü olarak karşımıza çıkıyor. Bu öykülerde insanlık hallerini, ruhsal deneyimleri, mitolojileri, rüyalarımızı hatta kendimizi okuyoruz. GÜNEŞ’in ilk eseri olan Sarmal Yankılar’da yer yer gerçek olan karakterlerin nefes alışverişlerini duyacak kadar yakın hissediyor, bazen de kendimizi kurmaca bir dünyada görüyoruz.
‘’Sarmal Yankılar, okunduktan sonra geriye güzel bir tat bırakan on öyküyü okuruna armağan ederken belleklerden silinmeyecek bir evrene sürüklüyor. Seven sevdiğini Sarmal Yankılar ile sarıp sarmalasın zira karşınıza gece açık bırakılmış pencereden bir pirabok belki de bir Dehak çıkabililir. Hazırsanız başlayabilirsiniz.’’