Herkes bir yerlere kaçışıyordu. Ortalıkta korkunç bir kadın çığlığı vardı. Kıyametti sanki. Ellerimi uzattım, parmaklarım eriyordu. Sonra ellerim, kollarım, tüm bedenim erimek üzereydi. Benden kaçıyorlardı. Ben de kaçmaya başladım. Kaçtım. Kalabalığın ortasına vardığımda, kat kat, bembeyaz elbiseler içinde bir kadını asıyorlardı. Bir yandan canım acıyor, diğer yandan kadını asmamaları için çırpınıyordum. Durun! Durun! diye bağırıyordum. Kadını asanlar beni görüp, korkuyla kaçışmaya başladılar. Anlaşılan yüzüm de eriyor, kötü bir hâl alıyordu. Kadına uzandım, ipte, sırtı dönük duruyordu. Kendime çevirdim kadını, aman Allah’ım! Benim yüzüm.