Güler Dişbudak’ın denemeleri *ışığın doğduğu yer*de başlıyor, metaforik dil ve ifade biçimiyle yoğunlaşarak *dijital* dünyaya meydan okuya okuya ilerliyor.
Metaforik bir üslûp eşliğinde kelimelerin duygu içre mahiyetine oldukça ve derinlikle vâkıf olan Dişbudak, Sandal Saati adlı bu özgün ve özge denemeler toplamıyla okurunu başka ve farklı *duygu mekânları*nda gezdirmekle kalmıyor, taraf tutan bir yazınsal ve sanatsal bilinçle kente karşı kır’ı, teknolojiye karşı doğayı, solgunluğa karşı merhameti, çölleşmeye karşı sevgi ve aşkı tercih eden kelâmın/sözel olanın atmosferiyle birlikte kelimeler, cümleler ve duygularla genişletilmiş kıyılarında da dolaştırıyor.
Sanattan, hayattan ve doğadan yana deneme okurları, Güler Dişbudak’ın bu kitabıyla içinde yer aldığımız kompleks evrenin ruhsal/duygusal doğasını aslî anlamlarıyla daha bir tanıyabilecekleri gibi resimsel/izlenimci bir üslûp çeşitliliğiyle Türkçenin şiir tadına da varacaklardır.
Ruhumuzdaki yoksullukla bunalan iç-evlerimiz Sandal Saati ile duygu içre bir yoğunluk olarak genişleyecek, bu *metal çağı*nda kararan benlikler aydınlanacak, derinliğin iç-denizlerinde sonsuzluğun nefesiyle hemhâl olacaksınız…
Sanalite’nin hükümranlığına karşı Sandal Saati…
Sandal Saati’ne hoş geldiniz…