Sanatçı olmak hep başka duyarlıkları beraberinde getirir. O farklılıkları yaşayabilmek, başka gözlerle dünyaya bakabilmek adına sinemalara, konserlere, sergilere koşarız. İstanbul üzerine sohbetlerden oluşan serimizin bu üçüncü kitabında bu sefer sanatçıların gözünden İstanbul’a bakıyoruz. Hangi resimlere ilham kaynağı oldu, hangi şarkıları yazdırdı, hangi filmlerin arka fonu oldu görüyoruz. Kimlerle mi çıkıyoruz bu yolculuğa;Adnan Çoker "İstanbul Ressamıyım" diyor ve tüm resimlerinde İstanbul bulunduğunu ekliyor. İstanbul’da doğmuş ve yoğrulmuş bir ressam gözüyle bakıyoruz şehre. Burhan Doğançay ile dünyayı dolaşmış ama sonra kendi vatanına, kendi şehrine hizmet etmek için ülkesine dönmüş bir ressamın bakış açısı ile Doğançay Müzesi’nin kuruluş hikayesini dinliyoruz. Devrim Erbil ile İstanbul’a bir kadına aşık olur gibi tutulmuş resim üstadının tuvalinden seyredalıyoruz şehri.Ahmet Güneştekin ile son sergisi "Yüzleşmeler"deki muhteşem eseri, " İstanbulla Yüzleşme"nin etkisinde, kendi içimize, şehrimize dönerken, İsmail Acar’ın Taksim’den Nişantaşı’na uzanan "Kültür Adası" fikri ile hayallere dalıyoruz. Turgay Artam’la ise, ‘İstanbul’un ‘Sanat’ta, ‘Sanat’ın ‘İstanbul’daki değerini görüyoruz. Ülkü Erakalın ve Ediz Hun ile eski İstanbul’umuzu o güzelim "Yeşilçam" filmlerinden seyrederken, dinlediğimiz insan hikâyeleri yüreğimizi burkuyor.Ülkü Tamer’in alıntıladığı "İnsanın anayurdu çocukluğudur"dan yola çıkarak, İstanbul sokaklarında şairin Antep’teki çocukluğunu arıyoruz.Jane Birkin ile bir Avrupalı müzisyende İstanbul’un etkilerini görürken, Erol Deran ile "İstanbullu" olmayı notaların izinde öğreniyor ve Kerem Görsev ile İstanbul’un müziğini dinlemeye çalışıyoruz.
Yayınevi
:
Pozitif Yayınları
2. Hamur