Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir. Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî zevk ve anlayışları, yeni şartlar altında, bazı kabuk değişimleri yaşamıştır.
Sanata Dair adıyla 2 cilt halinde bir araya toplanan bu kitaptaki yazılar 1930 sonrasında, daha çok günlük gazetelerde yayımlanmıştır. Sanata Dair’in bu birinci cildinde sanat hayatı boyunca dönem dönem romancı, hikâyeci, mensur şiir, hatta oyun yazarı olarak gördüğümüz Halit Ziya, edebiyat ve musiki hakkındaki bazı tespit ve değerlendirmeleriyle de karşımızdadır. Onun 1930’dan önce, bu konulardaki düşüncelerine, zaman zaman verdiği röportajlarında nadiren rastlandığı göz önünde bulundurulursa, olgunlaşmış halde, edebiyat ve sanatla ilgili görüşlerini etrafıyla bulduğumuz bu yazıların ayrı bir değer taşıdığını anlarız. Kimi zaman kendi deneyim ve yaşadıklarıyla zenginleştirdiği yazılar, yer yer seriler halinde devam ederse de daha çok günün getirdiklerine tabi olarak çeşitlenen bir görünüm sergilemektedir.
Her şeyden önce şunu belirtelim: Halit Ziya tam bir Türkçe tutkunudur. Kullandığı dile güvenmektedir. Türkçe söz diziminin her türden kalıba girebilecek bir yumuşaklık ve esnekliğe sahip olduğuna inancı tamdır.
Yazar, bu yazılarında, doğrudan bir eleştirmenlik yapmasa bile, yeni nesil edebiyatçılarının eser ve şahsiyetlerine yönelik, nezaket ve zerafet yüklü bir dille değerlendirmeler de yapmaktadır. Bunu yaparken bir seçmeye gitmemiş, günün getirdiği eserlerden, Yeşilköy’deki inziva köşesinde ziyaretinde bulunan, bu vesileyle tanıdığı isimlerden hareketle, büyük bir içtenlik ve alçakgönüllülükle yazılar kaleme almıştır.
Tüm bu yazıları okurken, çağrışımlarla gelen öyle sürprizler oluyor ki, has bir edebiyatçı, iyi bir gözlemci ile karşı karşıya olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Nice tamamlayıcı, yazarı bize etrafıyla tanıtıcı ayrıntıların yer aldığı bu yazılara dair keşfi sizlere bırakıyor, hepinizi, tüm fikirlerine katıldığımız değil, yazdıklarıyla beslendiğimiz bir yazarı yeniden tanımaya davet ediyoruz. Ola ki bu okuma bizi yeni düşünme ve ibda yolları arayışına da sevkeder.