19. yüzyıldan bir asır evvel Avrupa’da sanatlar bilimden ayrılmış ve *güzel sanatlar* nevi şahsına münhasır bir kategoride konumlandırılmıştı. Dahası Estetik, bir bilim olarak tartışılmaya başlanmıştı. Tek kelimeyle, büyük harfle *Sanat* ve *Estetik* doğmuştu. Bugün kıta Avrupası ve Amerika’daki nitelikli felsefi dergilerin tartışmalarıyla güncelliğini devam ettiren estetik ve sanat felsefesinin vardığı noktadan hatta sanatın sonunun dile getirildiği bir zaviyeden bakıldığında Guyau’nun sanat, bilim ve şiire ilişkin yaklaşımlarının eskidiği görülebilir. Yine de Guyau’nun fikirlerini okurken değindiği meselelerin aynı dönemde birçok kişi tarafından ele alındığını hatırda tutmak gereklidir. Ancak böylesi karşılıklı bir okuma Guyau’nun bize hikemi gelen yaklaşımlarının değerini ifade edebilir. Bunun için de 19. asırdan beri basınımızda ifadesini bulan estetik ve sanata dair çevirilerin yaygınlaşması gerçekleşmesini arzu ettiğimiz bir temenni olmuştur. Elinizdeki kitap bu temenniyle aktarılmıştır.