Hadi kalk toparlan çocuk,
Gidiyoruz buralardan.
Çok bir şey alma yanına.
Ben, yağmurlara gebe bırakılmış gözlerimi aldım.
Sen yağmur sever misin? Neyse boş ver, gecikmeyelim.
Ah kollarım, az kalsın unutuyordum sizi.
Ne de olsa kaç kez kucaklamışlığımız var gökyüzünü.
Sahi çocuk, sen gökyüzü sever misin?
Tamam, hadi bırakalım bunları şimdi.
Bak, istemezsen ben de çok bir şey almam yanıma.
Yük etmeyelim dersen hani, sadece ellerimi...
Onların birçok umuda dokunur gibi olmuşlukları var.
Bırak desen de bırakmam onları.
Sen umut bilir misin?