"İskelelerde roman çiçekçilerin baharı müjdeleyen sarı çiçekleri ile mimoza idi. Mavilikleri kucaklayan erguvan düşü idi. Artık yorgun; lokmaları atacak simidi; ekmeği eksilmiş martıları denizi terk etmeye başlamış bir vapur düdüğüydü. Ada dönüşleri vapuru telaşla beklenilen iskeleler şimdi uzaktı. Eve dönmenin tatlı bir yorgunluğuyla yıllarca ne çok insan eşya taşımıştı o emektar vapurlar. Mahmut Paşa’dan heyecanlı ama umutlu bir düğün alışverişini... Bir Eminönü klasiği Kuru kahveciden sıcacık bir fincan kahvenin lezzetini…"