Jude “Şanslı” Lucketti sadece seksi ve insanlara soğuk davranan bir inşaat işçisi değildi. En doğru zamanda ve en doğru yerde olmayı başarabilen kişisel kahramanım gibiydi. Arabam bozulduğu için beni eve kadar bırakacak birine ihtiyaç duyduğum günü örnek verebilirdim. Ya da onun karşısında dururken kaldırıma yığıldığım, ardından acil servise gitmem gereken o günü...
Hayatımın en iyi anları olduğunu söyleyemezdim ama onun için öyleydi.
Arkadaş olmuştuk ve benden on altı yaş büyük olmasının hiçbir önemi yoktu. Çok fazla ortak noktamız vardı. Eski rock şarkılarını ve eski model hızlı arabaları çok seviyorduk, acı dolu geçmişlerimiz yüzünden aşka ve ilişkilere karşı mesafeliydik.
Yaşadığım sayısız sorunda bana yardım edebilmek için çılgınca bir teklif ortaya attığında onu reddedememiştim. Bana bir can simidi uzatmıştı.
Anlaşmamız geçici olacaktı. Kağıt üzerinde bir evlilik ve yaşayabileceğim güvenli bir yer... Hepsi bu kadardı.
Kolay olacağını düşünmüştüm ama hiçbir şey beklediğim gibi değildi.
İşte bu benim! On sekiz yaşındaydım, asla âşık olmamam gereken biriyle evlenmiştim. Ayrıca karşılıklı anlaştığımız o boşanmanın gerçekleşmesini istemiyordum.
Tek bir kural koymuştuk. Gelini öpmek yok.
Bu kuralı yıkıp geçtiğimizde kaderimiz sonsuza kadar değişti.