"Sait Faik, 1936-1954 yılları arasında kendi öykü türünü geliştirmiş, Türkçeyi en güzel yazanlardan olup ilk kez doğru dürüst, gerçek anlamıyla Türkçe yazmış ilk Türk yazarıdır. O günkü "hikayecilerimizin en özgünü, en ustası, en büyüğü olarak görülür. Türk hikayeciliğine, o zamana kadar hiç benzersiz bir tarz getirmiştir. Köşe bucak dolaştığı İstanbul`da, `şiir gibi` öykülerini önce yaşar, sonra oturup yazarmış.
Öykülerinde, emeğiyle geçinen, ama İstanbul`a uyum sağlayamayıp toplum dışına itilen `insan`ı önceler. Konuşulanlardan çok tiplerin içinden geçen şeyler, ince uzun tatılarak anlatılır. Yaşamı ülke sorunlarıyla harmanlayıp yansıttığı için öyküleri zamana direnmiş, çekiciliğini yitirmemiştir. Öykülerde `kadın` ve `çevre` önemli bir yer tutar. Kendi eğittiği okurları onu dönemin en iyi öykü yazarı olarak sevmiş, okumuştur. Bu metinde, kendi diliyle karılmış olarak, Sait Faik`in insan ve yazar duyarlığını bulacaksınız."