İnsanın akıbeti, insanlığın akıbetinden bağımsız değildir. Yaşanan bazı şeyler de satırlara sığmayacak kadar karmaşıktır.
Sahtekâr, girdaba yuvarlanmış insanın özelinde, insanlığın nasıl bir cenderenin içinde olduğunu anlatan ve bu karmaşayı konu alan bir roman. Sinan’ın yaşadıkları, Nevsal’in ruh hali, Ömer Baba’nın düşünceleri ve yaşadığımız çağın insana vaat ettikleri satırlarına ilmek ilmek işlenmiş bir roman.
***
“Kanmaya hazırdı, aşka kandı. Hayata sadece kendi penceresinden bakan Sinan, herkeste kendini gördü. Oysa insan görünenin çok ötesinde yüzlere sahipti. Tıpkı Nevsal gibi. O da bir zamanlar kanmaya hazırdı. Aşka kanmıştı. Sinan ve Nevsal birbirine bir o kadar yakın bir o kadar uzak yürekler… Bir araya gelmeyi hayal ettiler. Biri inandı, diğeri maskeledi yüreğini. İnanan yürek kanadı, sahte maskelerin gölgesinde. Oysa hakiki yüreklere kanmak ne güzeldi. ‘Sahtekar’ın karanlığından sıyrılan yüreklere…”