Sırtlanların Yılı’nın yazarı Brad Geagley’den, Babil’de köle olarak satılan karısını kurtarmak için iz süren alışılmadık bir dedektifle, Semerket’e sıra dışı, gizemli bir cinayet romanı daha. Tarih M.Ö. 1150’ler civarı. Firavun III. Ramses’i tahttan indirmek için planlanan komplo açığa çıkarılmış ve failleri yargılanıp idam edilmiştir. Ancak firavun Tebli karısı Tiya’nın açtığı yaralar nedeniyle ölür ve büyük oğlu IV. Ramses unvanıyla Mısır’a firavun olur. Sahte Kralın Günü’nün ele aldığı dönemde Orta Doğu tıpkı bugünkü gibi kargaşa içinde uzun bir dönemden geçmektedir. Eski rejimler tarihe karışıp yok olurken Fenikeliler, İsrailoğulları ve Filistinliler gibi enerjik ve saldırgan yeni uluslara yer açmaktadırlar. Sonraki yıllarda bölgeyi denetimleri altına alacak olan Asurlular bu yeni ulusların dördüncüsüdür. Semerket’in çok sevdiği eski karısı Naia, işte bu kaynayan kazana atılmıştı. O ve mezar ustasının oğlu Rami III. Ramses’e karşı düzenlenen harem komplosundaki tesadüfi rollerinden ötürü cezalandırılmış ve Babil’e sözleşmeli hizmetkarlar olarak gönderilmişlerdi. Sahte Kralın Günü’nde karakterlerin ve olayların büyük bir bölümü geçmişten alınmıştır. İstilacı Elam Kralı Kutir ve Babil doğumlu Marduk, Babil ülkesi tahtı için mücadele içindedirler. Kölelerin efendi, Babil’in en aptal adamının kral olarak seçildiği yani ayakların baş olduğu, Sahte Kralın Günü adında bir festival de yapılmaktadır. Dedektif Semerket işte bu olayların içine düşmüştür amaçlarına ulaşabilmek için: Firavuna hizmet etmek ve aşık olduğu kadını bulmak.