İnsanoğlu yaratıldığında teklife muhatap olmuştur. Eşref-i mahluk olarak yaratıldığında teklif edilen din emanetini hayata ve hayatına tatbikle mükellef kılınmıştır.
İşte bu mükellefiyetin sınırlarını yine teklif eden kainatın sahibi çizmiştir. Mükellef olan insan yaratanını hoşnut etmek, onun rızasını kazanmak için şu köprü dünyasında günümüze kadar Tevhid sancağını taşımış ve bugünden sonra da taşıyacaktır. Onun için de kıyamete dek devam edecek olan İslam’ın Peygamberinin (sav) varisleri olan alimler günümüze kadar yüzbinlerce eser bırakmışlardır. Hicri 7. asrın büyük alimlerinden olan İmam-ı Nevevî, insanımızın muğlak olan birçok problemine çözüm getirmiş, devrinin ve devrimize kadar olan insanları da rahatlatmıştır. Rabbimize şükürler olsun.

Günümüzde mü’minlerin birçok problemi vardır. İşte bu problemlerimize ayet ve hadislere dayanarak çözüm getirmiştir. Kendinden önceki nadide eserlerden ve alimlerden de faydalanmıştır.

İmam Nevevî, devrinde bizzat gelerek problemlerini soranlara cevap vermiş, hem o günün hem de günümüzün mü’minlerine  fetvalarıyla ışık tutmuştur.