Tükendi
Stok Alarmı`Allah` bazen varlığı ve varlık tarzı, bazen nitelikleri ve isimleri, en nihayetinde de insan ve âlemle irtibatı üzerindeki tartışmalar sebebiyle düşüncenin en kadim konusu olagelmiştir. `Büyük` vasfını hak etmiş hiçbir düşünür bu meseleye bigâne kalamadığı gibi bir düşüncenin sahihliği ve ciddiyeti de Allah`ı bilmeye dair bir tasavvura varıp varmamasıyla bağlantılı olmuştur.
Allah`ın varlığını ispatlamayı metafizik yapmanın gayesi sayan İslam filozofları, Allah`ı bilmeyi akıllı olmanın vazgeçilmez ödevi ve ayrıcalığı gören Mutezile kelamcıları, Allah`a tanımada O`nun iradesinin önceliğini esas alarak insan aklının yetersizliğini kabul eden ehl-i sünnet bilginleri, bu bahiste İslam gelenekleri olarak akla ilk gelenlerdir. Yaşadığımız coğrafyanın ve tarihin en etkili düşünce okullarından birisi olarak İbnü`l-Arabî ve Konevî öncülüğünde teşekkül eden metafizik geleneği için de Allah hakkındaki araştırma meselesi esas zeminden kopmamıştır: Düşüncenin ya maksadı ya da başlama noktası her zaman Allah olmalıdır.
Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, Sadreddin Konevî`nin ilahi isimleri Tanrı-âlem irtibatı bağlamında ele aldığı bir başucu klasiği.
- Ekrem Demirli