İnsanlık tarihiyle birlikte başlayan ilişkilerdeki faktörel dengeler, Habil ile Kabil`in mücadelesiyle başlar. O günden bu yana insan ilişkilerinde iki zıt faktör öne çıkmıştır. Birinde, ya denge korunmuş; orta yol tutturulmuştur ki bu tarihte çok az bir zaman diliminde gerçekleşebilmiştir... Ya da insanar arası ilişkiler darbe alarak, ortalık kaosa dönmüştür.
Her ne kadar "modern toplum" insanımızı dost çevreden yalıtarak onlara bir yığın alternatifler sunmuş olsa da, insan insanla ilişki kurmayı önemsemiş ve bu dostluğa özen göstermiştir. Çünkü insan, yaratılış itibariyle buna ihtiyaç duyar... Dost olmak, dost bulmak, dost kalmak insan için su ve hava kadar önem taşır. Hatta bu ihtiyaç hayvanlar için de ziyadesiyle geçerlidir.
İnsanın insanla olan iletişimi hem çok zor, hem de çok kolaydır aslında. Ne var ki, teknoloji sayesinde bütün dünyayı parmak uçlarıyla idare edip her şeyi avucuna alabilen insanoğlu, buna karşılık uzman deyimiyle; dostundan uzaklaşıyor.
"Kadın ve Erkek Arasındaki Sadakat ve aşk Farkı" isimli bu çalışma kendi içinde birçok konuyu barındıran ve genel anlamda "sevgi" ve "sadakat" konuları üzeinde duran; konular ve yorumlar hakkında etraflı incelemelerle, her kesinden kişinin konuya ilişkin görüşlerine yer vermeye çalışan bir eserdir. Çalışma bu yönüyle ilk insandan bugüne kadar gündemde olan sadakat ve aşkı anlamak açısından toplumsal bir inceleme niteliği taşıyor.