Babasını Kurtuluş Savaşında kaybeden Macit, çocukluktan itibaren Ortaköy`de evlerine yakın bir Yahudi Mezarlığında çalışmaya başlar. Mezarlık bekçisi Joseph, Macit`in hayattaki tek yakını ve ilk öğretmenidir. Macit okuma yazmayı da ondan öğrenir. Joseph Bey`in kızı Sara ile tanışan Macit, bu güzel kıza âşık olur ve aşkı da karşılıksız değildir. Macit, askerlik çağı geldiğinde asker kaçağı zannedilerek apar topar İzmir`e askere gönderilir. Bu sırada 1942 Varlık Vergisi çıkar. Bir yanlışlık sonucu Joseph`e ödeyemeyeceği kadar çok vergi borcu yüklenir. Joseph, varını yoğunu satar fakat parayı tamamlayamaz. Erzurum-Aşkale`ye sürgüne gönderilir. Macit`ten mektup alamayan ve hamile olduğunu anlayan Sara, oğlu Dumani`yi annesinin yardımıyla herkesten gizli bir şekilde dünyaya getirir ve evlatlık verir. Sabetaycı olan bir arkadaşı sayesinde Kur`an-ı Kerim`i okuyan Sara, Müslüman olur ve Adıyaman`a öğretmen olarak göreve gider. Askerden izinli olarak gelen Macit, Joseph Bey`in Erzuruma sürgün gittiğini öğrenir ve çok üzülür. Annesi de hizmetçiliğe gittiği evde tanıştığı Kadir Beyle evlenmiştir. Kadir Beyin defterdarlıkta tanıdığı dostları sayesinde, Joseph`e yapılan yanlışlığı öğrenir ve onun vergi borcu ödenir. Macit, eline aldığı makbuzlarla birlikte Erzurum`a giden bir trene binerek Josep`i sürgününden kurtarır.