Ciğerlerim parçalanırcasına koşuyordum. Karın, çamurun içinde durmadan koşuyordum. Dağ köyünde yaşamak koşmak, koşturmaca demekti. Koşmak ne hayalimde, ne düşüncemde vardı. Zayıf, çelimsiz bir kızdım. Tekman’ın bir dağ köyünde birleştirilmiş sınıflı okulda yirmi üç öğrenci okuyorduk. Kızların sayısı erkeklerden üç eksikti.