“Bir keresinde tabiatın ancak ölmekte olan birinin gözlerinden gerçekten güzel görünebileceğini söylemiştin…”
Ryunosuke Akutagava ve Marcel Proust’tan etkilenerek yazarlığa başlayan, aynı zamanda Batı dillerinden çeviriler de yapan Tatsuo Hori Japon modernizminin en önemli temsilcilerinden. Hori’nin yaşamın kırılganlığını ve sevginin gücünü gözler önüne seren yarı otobiyografik romanı Rüzgâr Yükseliyor ise hem hüzünlü hem de dokunaklı bir kısa roman.
Hayao Miyazaki’nin Rüzgâr Yükseliyor’u yaparken çokça esinlendiği romanda tüberküloz hastalığına yakalanan Setsuko ve isimsiz anlatıcı, Setsuko’nun tedavisi için bir sanatoryumda yaşamaya başlarlar. Hastaların umutsuzluğa kapılarak intihar ettiği, iyileşmeyi uzak bir ihtimal gördükleri bu yerde Setsuko ve nişanlısı hem birbirlerine duydukları sevgiyle hem de doğanın iyileştirici gücüyle günlerini mutlu ve gelecekten ümitli geçirmeye çabalayacaklardır. Peki Setsuko’nun gittikçe kötüleşen sağlığına rağmen bu mutluluklarını ve umutlarını koruyabilecekler midir?