Değişimden uzak sanılanların gelecekten çaldıkları ve geçmişe yaptıklarının hesabı yabancı insanlara tutturulursa ne olur? Yargılamak yerine yaşamak ne kadar zor olabilir? Sorulan tonla soru anılardan taşarak koridorun duvarlarında yankılanıyor. Muzip rüzgâr hepsini karıştırıp sınırları yok etmeye çalışıyor. Değişmek için tüm bildiklerimizi yok mu etmeli yoksa başka türlüsü mümkün mü? Koridor sakinleri kaygılarından sıyrılırsa cevapları arayabilir. Yaşamlarının akışına karışan isyanı kabullenen beş insan dönüm noktasında tesadüf ediyor. Rüzgâr Koridoru unutulanların çağrısını yapıyor. “Rüzgârın ahkâm kesilecek tonla şeyi olduğunu fark eden koridor, menteşelerini gıcırdattı. Rüzgâr havada asılı kalan cümleyi birkaç kez daha üfürdü. Biraz sağa bir miktar sola yalpalayarak çakıldı kelimeler. Kimse cevap vermedi. Zaman ilerlemiyor, insanlar konuşmuyordu. Eylemin sessiz versiyonuna dair hayali dövizler hazırlayan koridor nasıl bir çözüm bulacağını şaşırdı. Defalarca ana şahitlik etmişti. İlk kez bu kadar yaklaştığını hissettiği için heyecanlıydı. Akordeon misali uzayıp kısaldı. Kapıları eğilip büküldü, duvardaki saatin akrebi ve yelkovanı gerisingeri akışa geçti.”