Uruk’ta çift başlı bir dağ vardır. Güneş onun ardından tulu eder, yeryüzüne ışık saçar.
Bu dağ iyiliği ve kötülüğü simgeler.
Gün doğumunda bir yüzü aydınlık, bir yüzü karanlıktır. Aydınlık hikmettir, kanatlıdır; karanlık ise onu bir gölge gibi takip eder. Hafızlar aydınlığın bekçileridir. Onlar hikâyelerimizin ak sakallı koruyucularıdır.Gölgeler ise kendine Maşu dediler. Rüya ilmini öğrenip hafızların zihnine girdiler. Hikâyelerimizi değiştirerek bu dünyada karanlık hâkim olsun istediler.
Peki, hikâyelerimizi Maşu’dan kim koruyacak?
Tabii ki Rüya Kâşifi.
Rüya kapısı aralanıyor, macera kaldığı yerden devam ediyor.