Özgürlüğü eşsiz kılan, uğruna ödenen bedeldir.
Rüya, anneannesinin annesi Alexandra’nın hayatını anlattığı romanının film çekimleri sırasında gördüğü bir rüyanın etkisiyle romanına kaldığı yerden devam eder.
Londra ve Budapeşte’de devam eden çekimler sırasında başrol oyuncusu Paul ile fırtınalı bir aşk yaşamaya başlayan Rüya, sevmek arzusuyla terk edilme korkusu arasında bocalarken bir yandan da yeniden araştırmalar yaparak romanının başkahramanı Alexandra için kurguladığı mutlu sonun gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışır. Karşısına çıkan bazı ipuçları Alexandra’nın hayatının gizli yönlerini önüne sererken ona da kendi dönüşümünün yolunu açar.
Neslihan Stamboli, Bir Macar Rapsodisi’nin ikinci romanı Rüya ile okuru İkinci Dünya Savaşı’na ve casusların, direnişçilerin, Musevilere yardım ya da ihanet edenlerin kaynaştığı bir cadı kazanını andıran Budapeşte’ye taşır. Nazilere karşı direnenlerin arasında Rüya’nın büyük dayısı Karoly ile uğruna canını tehlikeye atacak kadar âşık olduğu karısı Ada da vardır.