Romeo koşa koşa Rahip Laurance’in yanına gelmiş. Rahip ona öğütler vermiş. Çünkü o da böylesine ciddi bir kararın, bu denli çabuk verilmesi onu endişelendiriyormuş. Romeo’ya evlenmeye kesin kararlı olup olmadığını sormuş. Romeo, Juliet’le evlenmeyi o kadar çok istiyormuş ki ailelerinin düşmanlıkları ve sonra olabilecekler umurunda değilmiş ve Rahip Laurance’a, Juliet’e kavuşmak için ölümü bile göze alabileceğini söylemiş. Romeo, Juliet’i beklerken bir yandan Rahip’le konuşuyormuş, bir yandan da bir sağa bir sola gidip geliyormuş sabırsızlıkla. Karşıdan Juliet’in geldiğini görür görmez durmuş, susmuş ve uzun uzun bakmış sevdiğine.
Juliet o kadar neşeliymiş ki sanki ayakları yere değmiyormuş. Rahip, bu iki gencin birbirlerini ne kadar sevdiğini işte o zaman daha iyi anlamış. Juliet ikisini de selamlamış. Romeo’nun kalbi heyecanla ve sevinçle hızlı hızlı atıyormuş. Aşıkların heyecanını gören Rahip, hiç vakit kaybetmeden onları evlendirmek için onları üzere kiliseye davet etmiş.