Yazı yazmayı sevenlerin en büyük ideali iyi bir romana imza atmaktır. Peki niçin ille de roman? Şiirle, öyküyle, denemeyle yazmaya başlayanların hedefinde niçin roman var? Gerçekten de hem Batı’da, hem Doğu’da hem de Türkiye’de edebiyatçılar yazı yolculuklarını genelde romanla tamamlıyorlar. Elbette yazar, romanda duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebildiğine inandığı için bu türü seçer. Bu görüşünde pek haksız sayılmaz. Bir olayı, bir konuyu hikaye olarak yazmak istediğinizde beş altı sayfayla sınırlısınız. Ama roman öyle değil. 500, 600, hatta 800 sayfalık roman bile yazabilirsiniz.

Peki roman yazmak kolay mı? Şiir, öykü ve denemeden sonra romana nasıl geçilir? Toplumda romana ilgi çok büyük. Edebiyatla ilgilenmeyenler bile, ilginç olaylar yaşadıklarında *Hayatımı yazsam roman olur.* diyorlar. Demek ki ‘hayat’ ile ‘roman’ arasında yakınlık vardır. Zaten ilk romanlarını yazanlar, genelde yaşadıklarını, hayatlarını kaleme alıyor. Türkiye’nin ünlü romancıları nasıl yetişti? Onları kimler yönlendirdi? İlk romanları nasıl karşılandı? Bütün bu soruların cevaplarını, elinizde tuttuğunuz Romancı Olacak Çocuklar’da görebileceksiniz. Kim bilir, belki siz de roman yazmaya başlayacaksınız.