Ömrüm olduğunca Rodoplar` ı anlatacağım, Arda boylarını da. Rodop insanını anlatacağım sizlere, o güzel insanların dünyasını. Arda` nın akışıyla dillenen aşklarını da anlatacağım, huş ağaçlarının serinliğini de. Gökyüzünün engin maviliklerini anlatacağım sizlere. Hele de bu maviliklerde gönlümcedolaşan turuncu bulutlarını da... Yeteneğim elverdiğince, dilim döndüğünce, bu öykülere Rodoplar`ın havasını suyunu; tarihini, geleneğini; tadını tuzunu; sözünü, ezgisini taşıdım. Yüreğimdeki engin sevgiyi taşıdım da bu öykülere sığdıramadım. Yer gök bu sevgiyle dolup taştı. Aşka geldim Arda`nın coşkun sularına karıştım; dalga dalga oldum ummanlara ulaştım.

Şimdi aşk her yerde ve sadece aşk...

``Kimsesiz menekşeler bizim illerde boynun bükmüş: gözleri nemli, bakışları suskun...

Menekşeler yorgun ve uykusuz...

Renkleri Rodop kızının gözlerine yansımış, gamzeleri yanaklara nakşolmuş, mecnun eyler gönülleri.  ``Arda boylarınımesken tutan menekşe, niçin baharda boynun eğersin!  `Bencileyin` dertli misin? ``