Sağ salim yeniden karaya ayak basabilmiştim. Gözlerimi gökyüzüne kaldırarak birkaç dakika önce kurtulma ümidi olmayan hayatımı kurtarmasından dolayı Tanrı’ya şükrettim.
Ölümden yaşama dönen bir adamın ruhunda meydana gelen sevinç ve hayreti tarif etmek mümkün değildir zannederim.
Bir canlının boynuna ip takılıp da tam asılacağı sırada kendisine suçunun affedildiği söylenirse, şaşkınlığından kendini kaybedip de kalbi durmasın diye yanında bir cerrah bulundurup kan aldırma konusunda âdete şimdi artık hiç şaşmıyorum.
Ansızın gelen sevinçler başlangıçta insanı acılar kadar üzüyor.
Kurtulmaktan dolayı büyük bir hayrete düşmüş olduğum hâlde ellerimi gökyüzüne kaldırarak şimdi tarif edemeyeceğim bin türlü hareket ve işaretlerle sahil boyunca şurada burada dolaşıyordum. Boğulan arkadaşlarımı düşünüyordum. Benden başka hiçbir kimsenin kurtulduğunu düşünmüyordum. Çünkü onlardan hiçbir iz yoktu, üç şapka ve bir kasketle birbirinin çifti olmayan iki kunduradan başka ortalıkta hiçbir şeye rastlamadım.