“Ayakkabımın içine bir şekilde giren ve üzerine bastıkça sancılı bir süreçle derine doğru ilerlerken, kendisine topukta yer eden küçük fakat sivri bir taş gibisin! Yer eden o taşı çıkarmaya çalışmak, onunla yaşamaya alışmaktan daha çok acıtıyor canımı! Varlığını unutarak yürümeye devam etmek... Ara sıra üzerine sertçe bastığımda hatırlamak ve tekrar acıyıncaya kadar unutmak...”