GrafikerolanUğur,bir süre önce işten çıkarılmıştır, dolayısıyla derin bir boşluk duygusu hissetmektedir ve dengesini kaybetmek üzeredir. Vaktinin çoğunu televizyonda belgesel programları izleyerek geçirmekte ve bunların etkisi altında kalmaktadır. Yeni tanıştığı ve kısa süreli bir ilişki yaşayacağı kadını da izlediği belgeseldeki leopara benzetir. Leoparın yani kadının evinde, sürekli aynı hikayeyi anlatan aynası vardır, fakat kadının gözü gibi baktığı bu ayna ne yazık ki kırılır. Kadın bunalıma girer ve bir süre sonra ayrılırlar. İlişkisi biten Uğur, yeni biriş aramaya koyulur ve tam bu noktada, simsiyah bir otobüsün şoförü olan başka bir kadınla yolları kesişir. Kadın, onu otobüsüyle İstanbul’dan çok uzağa, Ege’deki bir kasabaya götürecektir. Bu kasabada “leopar” tekrar Uğur’un karşısına çıkar ve Uğur aslında ondan hiçbir zaman kurtulamadığını anlar. Sonrasında, leopar hayatından tamamen çıktığında ve kendisi İstanbul’a döndüğünde, yanında bu sefer leoparın arkadaşı Edison olacaktır. Edison’u sağ salim memleketi İzmir’e yolcu eden kahramanımız Uğur, halen boşluk duygu su içinde kıvrandığını fark edecek ve bunun üstesinden gelmek için o bildik arayışa tekrar girecektir.