Gözleri çakmak çakmak bakan bir bahar vardı koynumda
Kedileri çöp karıştırıyordu, pis
Kuşları uçup gidiyordu, uzak
Serseri bir balık sıçrayıp duruyordu denizde, tuzak
Onlarca balıkçı büyük bir şevkle sarılıyordu oltasına, yazık
Hiç kimse bugün kolum kadar balık tutamıyordu.
Fahişe pembesi bir etek giymişti,
Saçlarını boyatmamış olsa sanki daha güzeldi gözleri.
Denizin kenarında dolaşan işsiz güçsüz bekârlara
Gülümseyip duruyordu.
Aklı karışıyordu cehaletin,
Gülümseyen bir kadın! Orospu mu acaba?
Hiç kimse adam olup sevemiyordu bir çırpıda.
Bir deniz kenarı,
Karşımda beyaz yelkenli, keyifli.
Park etmiş denizin içine üç beş kocaman gemi ve kadının eteği
Vallahi fahişe pembesi.
Ben koydum bu bahar bu eteğin adını,
Yakıştı mı bir eteğin rengine bu şairin ayıbı?
Çok okumuşum da ne olmuş?
Aklım pis, dilim pis, sanki yatakta başkasıyla basmışım pembeyi!
Hiç kimse masum düşünmüyor hayatta.