Sessizlik oldu. Renan donuk bakışlarıyla Canan’ın uzun kirpiklerine, kara gözlerine, bir kızarıp bir kırmızı kesilen yanaklarına baktı. Gözleri büyüdü ve parladı. Teni tuhafça ürperdi. Gövdesi kendiliğinden Canan’ın gövdesine yaklaşıyor, kolları kendiliğinden Canan’ın uzun, bembeyaz boynuna dolanıyordu. Tam da bu sırada tatlı bir duygu Renan’ın bütün gövdesini sarıyor, içini dolduruyor, kalbini kabartıp boğazına kadar getiriyor, onu nefessiz bırakıyordu. Bununla beraber Renan, bir anda Canan’ın ağzına yapışıp bütün nefesini içine çekiyor, kalın dudaklarını bir süre ağzında bekletiyor, bu tatlı duygunun bedenini terk etmesini ve Canan’ın dudaklarını öperken ağzının içini ve gırtlağını dolduran o mutluluk verici şekerimsi tadın bitmesini hiç mi hiç istemiyordu.