Tüm dünya ülkelerinde ve Türkiye’de rekabet hukuku bilgi ve uzmanlığına ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu ihtiyacın hızla artmasında, yüzden fazla ülkede ve bu arada Türkiye’de rekabeti korumak amacıyla oluşturulan rekabet otoritelerinin (Rekabet Kurumları) önemli bir etkisi olmuştur:
- Hem teorik çalışmalar hem de yaşanan tecrübeler adil ve etkin rekabetin bireysel çıkarlarla toplumsal çıkarların uyumunu sağlayabileceği hipotezini güçlendirecek bir seyir izlemektedir. Tekellerin, piyasalarda hâkim duruma sahip teşebbüslerin ve oluşturulan kartellerin çeşitli yollarla yaptıkları rekabet ihlalleri milli gelirin yüzde beşine ulaşan ölçülerde toplumsal refahı azaltıcı etkiler yapabilmektedir. Bu nedenle teşebbüslerin rekabeti ortadan kaldırmaya, azaltmaya veya yıkıcı amaçlarla kullanmaya yönelik eylemlerinin engellenmesi ve gerekirse cezalandırılması söz konusudur. Bu amaçla açılan davaların ve yapılan incelemelerin amaca uygun bir biçimde gerçekleşmesi ve savunmaların gereğince yapılabilmesi yüksek kalifikasyona sahip rekabet uzmanlarının yetiştirilmesini zorunlu kılmaktadır.