Refleksoloji, binlerce yıldır farklı kültürlerde uygulanan bir refleks terapi yöntemidir. İnka Kızılderililerinin duvarlara yaptığı resimlerde, ayrıca Mısır da M.Ö. 2350 yılından kalma mezar ve türbe figürlerinde o dönemde ayak refleksolojisinin kullanıldığı görülmektedir.
Refleksoloji 20. Yüzyılın başlarında Amerikalı Dr. William H. Fitzgerald tarafından yeniden keşfedilmiştir. Fitzgerald ayaklardaki ve bedenin diğer yerlerindeki bölgeleri araştırma ve ortaya koyma konusunda çok başarılı çalışmalarda bulunmuştur. Fitzgerald ayaklarda bulunan, İngilizce`de zone olarak bilinen ve bizim burada refleks bölgesi olarak adlandıracağımız basınç noktalarını kullanarak tedavi yaptı. Bu yöntemi akupunktur ile birlikte kullandı ve Bölge Terapisi olarak adlandırdı.
Refleksoloji uygulamalarında yüzyıllardır süregelen yöntem, ayakların birlikte bedenin ayna görüntüsünü oluşturmalarına dayanır. Yansıma - teorisi bir organın ya da bedenin bir bölümünün fonksiyonunda bir sorun ya da sıkıntı olduğunda, bunun, ayak resimlerinde karşılık gelen bölgelere baskı uygulandığında ağrıya neden olması ya da elektriksel olarak ölçülebilen bir nokta oluşturmasıdır. Bu bölgeye uygulanan masaj ya da başka bir çeşit uyarı, sinyalin geldiği yere geri dönecektir ve normale döndüren bir etki oluşturacaktır. Bu etki blokajların giderilmesi ile oluşur.