Refik Halid’in muhalif bir yazar olduğu dilden dile dolaşan bir söylencedir. Buna karşılık, bürokratik görevi bir yana bırakılarak tutumunu yansıtması gereken eserlerine bakıldığında, onun muhalifliğini gösterecek ciddi bir kanıta rastlanamaz. Bir yazarın muhalif tutumunun ancak yazarlık dışındaki bir alanla bağlantı kurularak dillendirilmesi ancak bizde görülebilecek bir garabettir.Öyleyse eserlerinin durumu, onun muhalif bir yazar olmadığım, hakkındaki söylencenin tümüyle bir yakıştırma ya da yanılsamaya dayandığını mı gösteriyor? Bu soruya paradoksal biçimde hem "evet" hem de "hayır" yanıtını verebiliriz.Evet, çünkü söz konusu eserlerin 1940’tan başlayarak yapılan yeni baskılarında, gerçekten de onun bir muhalif olduğunu gösteren ciddi bir veriye rastlamıyoruz. Hayır, çünkü bu eserlerin yeni basımları ile onun muhalif kimliğini belirginleştiren özgün basımları aynı içeriğe sahip değil. Başka bir deyişle onun muhalifliğini belgeleyen eserler, yeni basımlarında budanarak tek parti rejiminin kabul edebileceği bir içeriğe dönüştürülmüştür.
Yayınevi
:
Kapı Yayınları
2. Hamur