"Ravel bir binici kadar uzundur, yani Faulkner kadar. Bedeni de öylesine hafiftir ki 1914`de askere gitmek istediğinde, böylesi bir ağırlığın tam da havacılığa uygun olduğunu söyleyerek yetkilileri ikna etmeye çalışır. Birliğe alınmaz, zaten askerlikten de muaf tutulur, ancak öyle çok ısrar eder ki ağır vasıta şoförlüğüne atarlar onu, gülmeden. İşte böylece bir gün Champs Elysées bulvarında devasa bir askeri kamyon görülür, içinde de koca direksiyona iyi kötü hakim olmaya çalışan, kendisine fazla büyük gelen mavi bir kaput içinde küçük bir şekil vardır, fil üstünde bir lağım faresi."
Bu roman Fransız besteci Maurice Ravel`in (1875-1937) son on yılını yeniden çizmekte. Tıpkı kahramanı gibi kimi zaman zarif, kimi zaman züppe, kimi zaman çocuksu bir kitaptır bu, titizlikle seçilmiş sözcükleri en az ayrıntıları kadar gerçekçi olan. Saplantı derecesinde ayrıntıyı önemseyen Ravel`den hiç de aşağı kalmayan bir Echenoz`la karşılaşacaktır okur bu yapıtta ve ikisinin ne denli benzeştiklerini fark etmekte gecikmeyecektir. Sonunu önceden bilse de her bir satırda anlatının zevkine varacak, sayfaları çevirdikçe müziğin gitgide uzaklaştığına, yitirmenin acısıyla yaşamın yavaş yavaş elden kaydığına tanık olacaktır.