Dağınıklıkta oturur Rauf. Güldürür. Nedir bu? Bir saçmalık mı? Kim demişti bakışların gözleri renklendirdiğini ve hayatın bu renklerle boyandığını? Ben mi dedim? Yani Rauf mu? Rauf yansım olduğuna göre. Düşüncelerimi ayaklandırdığına göre. İşi yokuşa sürmeyelim. Sıkılganlığı eşikte bırakalım da mevzuya dönelim; bizi tasalandıran insanlığa. Ve Rauf`un insanlıkla didişmelerine. Sizi uyarıyorum. Kırgınlığı bir yere bırakın da öyle başlayın bu kitabı okumaya. Neden mi? Kırgınlık ağırlaştırır da ondan.
Rauf Bozulmuş ise hafifsemelerden ibaret. Hafifsemek de bunca felaketin ortasında ayakta kalmanın tek yolu; delilik denilen şey belki de. Aksileşirsek yani ağırlaşırsak ellerimiz kendi kanımızla kirlenir.
Size devamını Rauf anlatacak.