1973 yılının Şubat ayının 17. günü dünyaya gelen şair; kitabına ismini veren mahlasını, asla unutamayacağım bir yürek sesiydi dediği, o anne den kendisine emanet edildiğini şöyle anlatmaktadır...
Şiirlerin okunduğu ve yürekli insanların riyasız yürek sesleriyle âdeta dans ettiği bir etkinlikte; sahnede kendi yazdığım bir şiirimi okurken, yetmiş yaşlarında bir anne tuttu elimden..
Sabırla ve sevgiyle sımsıkı tuttuğu elimi,şiirimi bitirince bıraktı ve sağ olsun, hürmetle öpmeme izin verdi.
Mikrofonu kendisine uzatıp neden yanımda olduğunu ve neden ağladığını sorduğumda; evlât, dayanamadım yanına geldim. Sen benim yıllar evvel yitirdiğim, kaybettiğimin oğlumun kopyasısın. Onu kaybettiğimde,dilime ona kavuşmak için her gün aynı iki kelime kelepçelendi. Sana kavuşmama Ramak Kaldı dedim her gün, her gece..
Şimdi senden bir isteğim var. Bundan sonra ne yazarsan yaz ama sonuna isminden önce Ramak Kaldı yaz olur mu? diyerek ekledi; bu senin mahlasın olsun bundan sonra. Her sorana bugünü ve beni anlat evlâdım. Bana değilse de, oğluma bir fatiha yükselir belki semaya doğru o an diyerek beni ve tüm salonu ağlatan o anne yüreğini ve bütün anneleri bıkmaksızın sevgi ve saygılarımla yüreklerinden öpüyorum...
- Samim İğde