Kimse gülümsemiyordu artık. Hayatta kalmak gibi daha önemli hedefler vardı. Binalar harabelere dönmüş, ormanlar yok olmuş ve sular neredeyse tükenmekteydi. Dünyanın savaşlar sonucunda yok oluşunun üstünden 80 yıl geçmişti.
“Selam.” dedi, küçük bir kız çocuğu arkamdan. Kos-kocaman mavi gözleri, soluk teninde parlıyordu adeta. Uzun siyah kir içinde ki saçları, dizlerinin üstüne kadar gelen yırtık elbisesi uzun süredir tek başına dışarıda oldu-ğunun bir kanıtıydı. Ona koca bir gülümseme ile” Selam.” dedim. Küçük kız gülümseyerek bana doğru bir adım atarken elinde tuttuğu sarı saçlı oyuncak bebeğin ona bu acımasız dünyada güç veren tek şey olduğunu düşündüm. Adımını attıktan sonra küçük bedeni yere doğru yığılır-ken bir adımımı öne doğru atıp ellerimin üstüne düşme-sini izledim.