“İlk derslerde çok heyecanlıydım haliyle. Kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Kendi kendime bu ne deli bir cesaret, sen kendini ne sanıyorsun. Sen küçük bir köyde yetişmiş öksüz, fakir bir ailenin kızısın, senin Amerika’da bir üniversitede başarılı olma gibi bir şansın olabilir mi gibi binlerce düşünce kafamı zonklatıyordu. Hatta bütün ailemi bu memlekete benim İngilizce öğrenmek için sürüklediğim aklıma gelince daha da panik olmuştum.
Birden aklıma Ankara – Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulu’na giriş sözlü imtihanı geldi. O zaman da annem dahil bazıları benim bu imtihanı geçmemin imkânsız olduğunu düşünmüşlerdi, fakat ben imtihanı geçmiştim. Bu düşünce bana cesaret verdi. Bildiğim bütün duaları okumaya başladım. Öğretmen sıra bana gelip tanışmak için ismimi sorduğunda ismimi zor söyledim.”
Aydın Şimşek