Artık kimsenin inkar edemiyeceği bir gerginliğin içindeyiz, çünkü geri sayım bitmek üzere. Tüm sistemimiz, yalanlar, rüşvet, gasp, terör, cinayet, savaşlar, uyuşturucu bağımlılığı, zehirli ilaçlar ve kimyasal gıdalar, insan sömürüsü, kaçakçılık ve pedofiliye kadar uzanan küresel çapta örgütlü yolsuzluğa dayanmaktadır ve bizler şişirilmiş bir yalan konstrüksiyonunda yaşıyoruz. Tarihimiz değiştirildi, kolektif bir Amnezi içinde miyiz, bilimsel teorileri sorguluyor muyuz, yoksa hemen kabulleniyor muyuz, Atatürk ve Kennedy neden öldürüldü, savaşların arka planları neler? Herşeyi bilmenin ve anlamanın zamanı geldi, çünkü; HİÇ BİRŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL! Totaliter sistemin herzaman standart bir senaryosu vardır. İlk olarak, korku ve panik yaratılır, daha sonra halkın iyiliği için söylenen bir dizi kurallar, kısıtlamalar getirilir ve çoğunluk bunu kabullendiğinde işler kolaylaşmıştır. Şimdi çözümler getirilebilinir ve insanlar buna özgür iradeleriyle uyarlar. Böylece bir güç hegemonyası hemen hiçbir direniş yaşamadan kazanılır, bu başarılı bir "sürü psikolojisi" taktiğidir. Ortada birçok kanıt ve gösterge olmasına rağmen bunlara inanmak zor geliyor, daha doğrusu inanmak istemekte zorlanıyoruz. "Bilinmemesi istenenler, gözler önündeyken en uygun gizliliktedir, tıpkı çok fazla ışığın gözleri kamaştırdığı gibi asla görülmezler!" Şimdi, bir puzzle parçasından, parçasına giden heyecanlı bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Düşünmeyi asla bırakma, soru sormayı bırakmayı asla düşünme!