“Kalpler ancak Allah’ı anmakla itminan bulur.”
Bu ayet biz psikoterapistler için ne ifade ediyor olabilir?
Biz bu sürecin neresindeyiz? Buradaki kalbi nasıl anlamayız?
Daha çok uğraşmaya yatkın olduğumuz beden ve zihinle buradaki kalbin nasıl bir ilişkisi olabilir?
Dinin bize salık verdikleri ile psikoterapinin vaadettikleri arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?
İslam düşüncesi özel olarak psikoterapi ile nasıl bir ilişki kuracak?
Biz bu ilişkinin neresinde, nasıl yer almalıyız, önceliklerimiz neler olmalı?
Bizim için değişmez ve değişebilir olanlar, sabitler ve değişkenler neler?
Temelde bu sorulara özelde ise teorik dünyada tartıştığımız bu meselelerin
pratik yaşamımızdaki karşılıklarını sizlerden gelen sorular çerçevesinde cevaplar aradık.