Sevilen ve nefret edilen annenin insan varlığına nüfuz eden tensel ve tinsel köklerini, ölümün ardında bıraktığı muğlak duyguları, mesafeli ve ihtiyatlı ama şiirsellikten nasibini almış bir üslupla resmeden bir ağıt.
Caraco`nun felsefesini, güçlü üslubunu, berrak ama karanlık, nihilist ve kötümser tarzını somutlayan aforizmalar toplamı Post-Mortem yıkıcı bir zekânın, doğuran ve hadım eden bu Ezeli Anne figürüne yönelik son derece yalın ve aynı ölçüde incelikli, "alengirli", daima muhteşem, daima katlanılmaz paradokslardan ibaret otobiyografik metni.
"Hayal kırıklığına uğramış hümanist"in, "insanlık soykırımının tellalı"nın gözünden Muhterem Valide`ye yazıl mış bu karalama, Caraco`nun soğuk nesnelliğiyle gizlemeye çalışsa da bütün ketlenmelerinin ve yaratısının belki de temellerinde bulunan ve kökleri İstanbul`a uzanan bir kırılganlığın, acının en lirik ifadelerindendir.
Caraco bizi boşlukları, kâğıdın, yaşamın boşluklarını doldurmaya ya da bu boşluklara bakabilme cesareti göstermeye davet ediyor...