Osman Paşa ve kahraman askerleri 143 gün boyunca Plevne`yi tahkim etmiş, burayı kale yapmış, direnmiş ve Balkanların kış günlerinden birinde (10 Aralık 1887) teslim olmak yerine askerce ölmeyi tercih ederek yarma harekatına girmişlerdi. Ruslar Plevne savunmasıyla yaklaşık beş ay oyalanmış ve Rusların İstanbul`u alma hayallerinin önüne geçilmişti.
Plevne türkülerinin birbirinden uzak coğrafyalarda söylenmiş olması bu türkülerin bir destana dönüşmesi tarih sahnesinde Plevne Savaşı`nın nasıl bir heyecana yol açtığını göstermektedir. Tarih, kahramanlık türküleriyle de öğrenilebilir. Plevne, Yemen ve Çanakkale türküleri içimizde yaşattığımız birer tarihi heyecan olmaya devam ediyor; bu türküler tarihi yeniden hatırlatıyor. Elinizdeki bu eserde türkülerle tarihi gerçeklerin örtüşüp örtüşmediği üzerinde durularak tarihi belgeler ve bilgiler ile dörtlüklerin her bir dizesi karşılaştırılmıştır. Türkülerin sözlü tarihi anlattıları, hatta resmi tarihinin tamamladığı görülmüştür.
İngiliz Teğmen F.W. von Helbert kuşatmanın en zor günlerinde Türk askeri hakkındaki gözlemi şöyledir:
"Bütün bu mahrumiyetlerine bütün bu ızdıraplarına rağmen askerin cesareti, şevki, itimadı, refah içinde bulundukları günden daha yüksekti. Bu noktada bir ırkın karakteristik bir meziyeti kendini gösteriyordu. Üzerimizde yıkılan bunca felaketlere rağmen bütün ordugahtan bir tek ses duyuluyordu:
Teslim olmayacağınız."