Soğuk bir kış günüydü. Dışarıda lâpa lâpa kar yağıyordu. Uzakta küçük bir kulübenin ışığı yanıyordu. İhtiyar Gepetto burada yalnız başına yaşayan bir ayakkabıcı idi. Her gün sabahtan akşama kadar küçük kulübesinde çalışırdı. Gepetto`nun, küçük kulübesinde çok eski birkaç eşya dışında bir şey yoktu. Eski bir iskemle ve masa ile yine çok eski bir yatak vardı sadece. Evin bir köşesinde bir şömine vardı.
Zavallı ihtiyarın hiç kimsesi yoktu. Bir gün marangoz arkadaşı Antonyo Usta, ona bir odun parçası verdi.