Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.
Phaidon, Platon’un en gözde ve önemli diyaloglarından biridir; her şeyden önce, Yunan edebiyatının en seçkin eserlerinden biri olarak kabul edilir. Eser, Sokrates’in baldıran zehrini içmeden hemen önceki saatlerde sergilediği iyi yaşamış, misyonunu layıkıyla yerine getirmiş bir insanın iç huzurunu ve gönül rahatlığını şiirsel bir dille ifade ederken; onun, ruhun ölümsüzlüğü üzerine kendinden emin bir tavırla ortaya koyduğu argümanları Platon’a özgü mükemmel bir kurgu ve eşsiz bir üslupla ortaya koyar. Pek çok Platon yorumcusu, Phaidon’un bütün Platonik eserler arasında tragedyaya en fazla yaklaşan diyalog olduğunu öne sürer.