“Yani sen, bir elinle
Beşik sallarken gün ağarana dek,
Bir elinle eski imgeler yakalarsın
Yıpranmış kilimi mecazla yamarsın.
Sadık eş olursun, anne olursun,
Bir yandan fırtınalar peşinde koşarsın,
Yani sen, ateşle pervane gibi,
Bir çocuk saflığında ölümle oyun oynarsın.”
bu kitap vazgeçilmez bir başucu eseri olacak. Gürcü edebiyatının özgün seslerinden Makvala Gonaşvili, Pervanenin Dansı’nda insan ruhunun karmaşası, doğanın güzellikleri, aşkın erişilmezliği ve yaşamın geçiciliği üzerine düşündüren şiirleriyle ilk kez Türkçede. Kitapta, Türkçe çevirileriyle birlikte şiirlerin Gürcücesi de yer almaktadır. Gürcistan Yazarlar Birliği Başkanı olan Makvala Gonaşvili’nin şiirleri, yaşamın anlamını sorgulamak isteyenlere şiirler yardımıyla zarif bir yol açıyor. Gonaşvili şiirlerinde, aşkı, kaybı ve umudu işlerken bir yandan da toplumda kadın olmanın zorluklarına dikkat çekiyor. “Gel de geçelim bu tozlu patikadan, Çocukça gururunu koy bir kenara. Gel yağmurlar boşalacak bulutlardan Yağmur bütün izleri silecek sonra.”