Amazon Nehri murdar bir güne uyandı o sabah. İstanbul kalkışlı uçak Bogota’ya ulaşamadı...
Her şey böyle başladı.Ya da her şey böyle bitti. Çünkü Voodoo büyülerinden Amazon şamanlarının ceset asma ayinlerine kadar uzanan kayıtdışı ilimleri, bildiğimiz kitaplar asla yazmadı, hiçbir okul öğretmedi ve biz kavrayışsız diplomalar aldık.
Bu ağaç dediler, bu taş, bu da ekmek... Hepsi için birer hikâye uydurdular. Öğrendiğimizi zannederken unutturdular, aklımızın, şuurumuzun ve bilincimizin muhteşem uyumuna izin vermediler. Sonra ne oldu? İnsanlar hastalandı, insanlar savaştı, insanlar yalnızlaştı ve sonunda tümü birden bağlanmış atlar gibi huysuzlaştı. İnsan düştükçe doğa düştü, dünya düştü, gökyüzündeki melekler düştü.
Ve en son o uçak düştü...
Geride kazadan sağ kurtulmuş bir babayla ne ölüsü ne dirisi bulunan küçük kızı kaldı. Bir de Amazon yerlilerinin içinde ayavaska ayinlerine sıkışmış bir hayat...