Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?
En özel günümüzden kalan bir fotoğrafa heyecanla bakarken gözlerimizin renginin kırmızı olduğunu fark etmemiz, yanımızdan geçen arabanın tekerleklerinin geriye doğru döndüklerini görüp gözlerimizi ovuşturmamız, makarnayı pişirmeden önce döktüğümüz yağın *biz ayrı dünyaların insanıyız* edasıyla suya karışmaması, banyoda duş başlığını elimize alıp şarkı söylemeye başlayınca kargaları bile uçuran sesimizin Sezen Aksu’yla düet yapacak kadar müthiş olduğunu fark etmemiz...
Bütün bu yaşadıklarımız bir halüsinasyon olamayacağına göre sormanın vakti gelmiştir. Peki nasıl? Hepimizin merak ettiği, anne ve babamıza sorduğumuzda *Ne çok soru sordun* diyerek bir türlü cevaplarını öğrenemediğimiz soruları, bu kez dünyanın dört bir yanındaki çocuklar sordu; yetişkinler de cevapladı. Artık rahatlıkla diyebiliriz ki; çok gezen değil, çok okuyan bilir...