Pati, sabah gözlerini araladığında hiçbir şey göremedi. Henüz hava aydınlanmamıştı. Yatmalıydı, ama kalkması gerekiyordu. Patlamak üzereydi. Öyle çok sıkışmıştı ki. Karnındaki koca şişlik patladı patlayacak, dışarıya çıktı çıkacaktı. Hani bulunduğu yer uygun olsa hemen bırakır, bu rahatsız edici şişlikten kurtulurdu.
Yatağından kalktı. Sallana sallana, koridorun sonundaki odaya gitti. Bu oda Belkıs Hanım ile Bahri Bey`in, yani cici annesi ile cici babasının yatak odasıydı. Odaya girdi, durdu. Sessizliğin içinde bir tek cici annesi ile cici babasının nefes alıp verişini işitiyordu. Derin bir uykudaydılar. Sessizce yatağa doğru yaklaşmaya başladı. Tık, tık, tık... Sessizliği ayak sesleri bozdu. Tık, tık, tık... Sessiz olmaya çalıştıysa da olamadı. Tırnaklarının parkede çıkardığı sesleri dinledi. Tık, tık, tık.... Bu sesi hep üst kattaki Nevin Hanım`ın ayak seslerine benzetirdi. Nevin Hanım`ın evde olduğu günler, bu sesler hiç eksik olmazdı…Tık, tık, tık… Yatağa yaklaştı. Durdu. Bir süre baktı. Hani tuvaleti olmasa onları kaldırmaya kıyamayacaktı. Pek de güzel uyuyorlardı. Burnunu cici annesinin yüzüne yaklaştırdı. Derin bir soluk verdi. Sıcak soluğu cici annesinin yüzüne geldi, ama uyanmadı, kıpırdandı. Pati, birinci denemesinde kaldırmayı başaramamıştı. Sıra ikincisindeydi. İnlemeye, garip garip sesler çıkarmaya başladı.