Sevgili okur merhaba, Öyküleri okurken kendinizi dar bir sokağın tam ortasında bulacaksınız. Sonra Kordon’da bir bankta oturmuş geçen gemilere bakarken yasaklı düşler denizinde belki de kaybolacaksınız. Alsancak’ta hep aynı karede olmak isteyeceğiniz dostlarınızla buluşacaksınız, birkaç kadeh içerken bol bol Zeki Müren dinleyecek bazen keder, bazen mutluluğa geçiş yapacaksınız. Pencereden dışarı bakarken daldığınız bir an yükselen ses sizi kendinize getirecek, eskileeeeeeeeer alırımmmmmm... Kordon’da çayınızı yudumlarken çözdüğünüz bir bulmaca sorusunun cevabı, yukardan aşağı altı harfli Zangoç, sağdan sola beş harfi Tülsü olacak Ellerinizin arasından kayıp giden bir gün daha sizi hüzünlendirirken Pasaport’ta çayınızı yudumlayıp batan güneşin keyfini süreceksiniz. Sonra aklınıza sizin gibi buradan onlarca yıl binlerce gün kimler gelip kimler geçmiştir diye düşüneceksiniz. Yollara düştüğünüz bir seher vakti, imbat serinliği vuracak yüzünüze, bir büyüğünüz “Buralar eskiden dutluktu, geceleri her yeri gören bir tepeden aşağıya baktığımızda, sanki bir yıldız tarlasıydı şehir, şimdi geçmişimize ait hiçbir şey kalmadı.” diyecek. Nabzıboş hayatınız biraz renklensin diye sevgilinize benim için şiir yaz diyeceksiniz. Hani hiç unutmadığınız bir temmuz akşamı vardiya,işte o aklınıza geldikçe hep temmuz olsun isteyeceksiniz. Ne hoş bir güzelliği vardı sahil boyunun, belki de anılarla kenetli yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanıdır. Bir başka gökyüzü altında Pasaport, Kordon, Alsancak, İzmir aşktır...