Paranın yaşamı onun gizli tabiatıyla alâkalıdır. Para sırf kişisel, kurumsal veya ülkesel finansal işlemlerden oluşmaz. Ayrıca daha derin soruların, mesela yaşam enerjilerinin nasıl harcandığına, insanların birbirlerine olan ilişkileri ile nasıl yaşadığı veya kültür ve camianın nasıl baki kaldığı ve geliştiği ile ilgilidir. Her gün tuzumuzu kazanmanın, paranın başka anlamlarını belirsizleştirdiği düşünülünce ve farkında olsak da olmasak da, para kendi varoluşumuzun anlamı ile yüzleştirir ve hareketlerimizi belirler.
Para, ilişkiler ve alışveriş ile alâkalıdır; bunlar da insanlığın halleri ile ilgili asli konulardır ve ilk örnekseldir. İlk örnekler eskiden kalma insan deneyimlerinin algılanmasıdır ve her birimizin içinde var olur. Bu motiflerden çok haberdar değiliz, ama onlar hâlâ içimizde bulunur. Bu desenler bilinçaltımızda, her günkü farkındalık ve kişiliğimizden ayrı bir parçamızda bulunur. Bu kalıplar bizi etkiler. İlk örneklerimizi anlama isteğimiz olabilir ve böylelikle kendimizi daha iyi anlayacağımız düşünülebilir.
Bu ilk örneksellik dünyası zamansızdır ve kişileri aşar; gerçek anlamda tanrıların ortamlarında bulunur. Şimdiki zamanda antik tanrılar ile ilgili olan büyülenmemiz, ilk örnekleri teşkil ettiği biçimde ifade edilir. Bazı Yunan tanrılarını örnek olarak kullanırsak: Zeus en önemli tanrıdır ve yaşamı entegre edip organize eder; Hera, Zeus’un eşidir, evlilik ve aile ile ilgilenir; Hermes bir çok rol oynar, buna ticaret tanrısı olması ve aramızdaki alışverişe yardım etmesi dahildir.
Kurumsal bir başkan, şirketini tekrar organize ederek kârları çoğaltmayı öngörürken, ilk örnek olarak Zeus’un enerjisi ile faaliyet yürütür. Bir ailenin zenginleşebilecek kadar yeterince para kazanması, bir eş olarak bununla alâkalı olması, Hera’nın ilk örnekselliğinden gelir. Bir ürünün tüketiciye ulaşmasını sağlamak Hermes’in ticareti yönetişinin ilk örnekselliğinden etkilenir: Buna pazar araştırması, ürün tasarımı, paketleme, reklam kampanyası, ve ürün ücreti de dahil. Tanrıları çalışarak, kendi içimizdeki daha büyük kalıpları daha iyi görebiliriz. İnsanlığın kaderini şekillendiren güçler hakkında bilgi ediniriz ve bazen bunlar kişileri bunaltabilir ya da kendi deneyimlerini anlamakta zorlanmalarına neden olur.
