Bir gün bir virüs ortaya çıktı, aniden dünyamız değişti. Şimdilerde herkes “artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacak” diyor. Gerçekten öyle mi olacak? Yoksa şimdilik kendimizi avutup kandırıyor muyuz?
Dünya, daha önce de salgınlar yaşadı; ama hiçbiri koronavirüs salgını gibi olmamıştı. Yaşadığımız ulaşım çağının bize sunmuş olduğu kolaylıklar, bu defa bize saldıran bir virüse aracılık etti, onu hızla bütün dünyaya yaydı. COVID-19 olarak adlandırılan bu virüs, bir pandemiye dönüşerek kısa bir sürede bütün dünyayı etkisi altına aldı. Ama virüsün bu denli hızla yayılmasını sağlayan küresel olanaklar, ne yazık ki onu önlemede yetersiz kaldı. Bu süreçte sadece küreselleşme çökmedi; ulus üstü kurumlar, büyük devletler, devasa ordular da itibar kaybetti. Doğa ve insanı mahvetmek için kullandıkları güç, gözle görülmeyen küçük bir virüs karşısında yerle yeksan oldu.
Küresel salgına küresel çözümler bulunamayınca, herkes kendi başının çaresine baktı. Ama bunun da sağlıklı bir yol olmadığı, dünyanın bir yerinden bu virüs olduğu müddetçe dünyanın hiçbir yerinin güvende olamayacağı biliniyor artık.